Pancarcı Çocuk
Yazar: Samed Behrengi | Çevirmen: Rami Fatih
Başarıları yolunu bulan güçlü bir çocuğun hikayesi.
E Kitap Satın Al
Örnek Sayfalara Göz AT / Oku
Orijinal fiyat: ₺50,00.₺25,00Şu andaki fiyat: ₺25,00.
50% Off
1000 adet stokta
SKU
1000 adet stokta
Öğretmen teneffüs saatinde pancar satan bir çocuğun sesini duyar ve onu yanına çağırır. Bu çocuğun babası ölünce geçim sağlayabilmek için ablasıyla beraber köylerindeki halı fabrikasında çalışmaya başlarlar. Bir olay sonucunda abla kardeş fabrikadan kovulur ve böylelikle kahramanımız pancar satmaya başlamak zorunda kalır. Pancar satarak ailesini geçindirmeye çalışan bu yoksul köy çocuğu, ‘Herkesin mesleği var ve bu da benim mesleğim,’ diyerek hayat mücadelesine devam eder ve başarıya ulaşır…
Samed Behrengi
Samed Behreng, 1939 yılında Tebriz’de doğmuş bir öğretmen, toplumsal eleştirmen, yazar, çevirmen ve İran Azerbaycan Türkçesi’nin halkbilim araştırmacısıydı. Eğitim enstitüsünden mezun olduktan sonra köy okullarında göreve başladı. Öğretmenlik yaparken İngiliz dil ve edebiyatı bölümünden de mezun oldu.
“Göçtüğüm eğitim merkezinden ayrılıp köye geldiğimde, tüm öğretmenlerin verdiği bilgilerin boş olduğunu fark ettim ve hepsini unutup kendi başıma öğretmenlik sanatını bulmam gerektiğini anladım ve öyle de yaptım,” şeklinde ifade etmiştir.
Halk arasında dolaşan masalları, söylenceleri derleyerek yorumladı ve yeniden yazdı. Bu derlemelerin yanı sıra çocuk öyküleri de kaleme aldı. Fakat bu çocuk öyküleri, sadece çocuklar için değil aynı zamanda İran ve diğer dünya halklarına adalet, eşitlik ve dogmaları sorgulama gibi öğütler sunan metinler olarak da değerlendirildi. Aynı zamanda Samed Behrengi çeviri çalışmaları da yapmıştı. Ancak bu dönemde, Savak adlı İran istihbarat teşkilatı, onun faaliyetlerine karşı hassasiyet göstermeye başlamıştı. Tehditler artmaya başladı ve hayatı boyunca birkaç kez uyarıldı, cezalandırıldı ve hatta sürgüne gönderildi. Lise öğretmenliği görevinden alınarak ilkokula atandı. Kültürel çalışmaları arttıkça suçlanıp zulme uğradı ve öğretmenlikten uzaklaştırıldı. Fakat bu cezaları hemen kaldırıldı ve tekrar okullarda öğretmenlik yapmaya başladı. Bu yaşadığı sorunlar ruh halini olumsuz etkilemedi. Kendisi şöyle anlatmıştır:
Beni, Gavagan’a gönderdiler, maaşımdan 240 tümen kesildi. Oraya vardığımda hemen işe koyuldum. Yorulmak bilmeyen bir öküz gibi ders veriyordum. Bazıları şaşırdı, ‘Neden bu kadar haksızlığa uğramana rağmen hâlâ bu kadar fedakarlık yapıyorsun?’ dediler. Bu insanlar sadece burnunun ucunu görebiliyor, bir adım sonrasını görmüyorlar…
O, Arapça kökenli kelimelerin, Azeri Türkçesi ve Farsça dahil olmak üzere İran’daki yaygın dillerin önemli ortak noktaları olduğuna inanıyordu. Bu nedenle, bu kelimelerin kaldırılmamasını istedi ve Azerbaycanlı çocukların Farsça öğrenirken Arapça sözcüklere daha fazla önem verdi.
Samed Behrengi’nin “Elifbaye Azer” adlı kitabı Cahillik Mücadele Teşkilatı’na sunuldu ve Kültür Bakanlığı tarafından yüklü bir para karşılığında davet edildi. Ancak hükümete bağımlı olmak istemediği için bu teklifi kabul etmedi. Kardeşi Samad’e bu görevi neden kabul etmediğini sorduğunda cevap olarak şunları söyledi: “Kitabımın ilk sayfalarını şaha ve şahbanuya ayıramam.”
Samed Behrengi, 28 yaşındayken Aras Nehri’nde ölmüştür. Yüzerken boğulduğu söylentisi yayılsa da buna kimse inanmadı. On gün önce, Savak ajanları evine baskın düzenleyerek onu tehdit etmişlerdi. Bu olaydan yaklaşık bir ay önce, “Küçük Kara Balık” adlı kitabı basılmış, İran ve dünya çapında büyük ilgi görmüştü.
Samed Behreng, 1939 yılında Tebriz’de doğmuş bir öğretmen, toplumsal eleştirmen, yazar, çevirmen ve İran Azerbaycan Türkçesi’nin halkbilim araştırmacısıydı. Eğitim enstitüsünden mezun olduktan sonra köy okullarında göreve başladı. Öğretmenlik yaparken İngiliz dil ve edebiyatı bölümünden de mezun oldu.
“Göçtüğüm eğitim merkezinden ayrılıp köye geldiğimde, tüm öğretmenlerin verdiği bilgilerin boş olduğunu fark ettim ve hepsini unutup kendi başıma öğretmenlik sanatını bulmam gerektiğini anladım ve öyle de yaptım,” şeklinde ifade etmiştir.
Halk arasında dolaşan masalları, söylenceleri derleyerek yorumladı ve yeniden yazdı. Bu derlemelerin yanı sıra çocuk öyküleri de kaleme aldı. Fakat bu çocuk öyküleri, sadece çocuklar için değil aynı zamanda İran ve diğer dünya halklarına adalet, eşitlik ve dogmaları sorgulama gibi öğütler sunan metinler olarak da değerlendirildi. Aynı zamanda Samed Behrengi çeviri çalışmaları da yapmıştı. Ancak bu dönemde, Savak adlı İran istihbarat teşkilatı, onun faaliyetlerine karşı hassasiyet göstermeye başlamıştı. Tehditler artmaya başladı ve hayatı boyunca birkaç kez uyarıldı, cezalandırıldı ve hatta sürgüne gönderildi. Lise öğretmenliği görevinden alınarak ilkokula atandı. Kültürel çalışmaları arttıkça suçlanıp zulme uğradı ve öğretmenlikten uzaklaştırıldı. Fakat bu cezaları hemen kaldırıldı ve tekrar okullarda öğretmenlik yapmaya başladı. Bu yaşadığı sorunlar ruh halini olumsuz etkilemedi. Kendisi şöyle anlatmıştır:
Beni, Gavagan’a gönderdiler, maaşımdan 240 tümen kesildi. Oraya vardığımda hemen işe koyuldum. Yorulmak bilmeyen bir öküz gibi ders veriyordum. Bazıları şaşırdı, ‘Neden bu kadar haksızlığa uğramana rağmen hâlâ bu kadar fedakarlık yapıyorsun?’ dediler. Bu insanlar sadece burnunun ucunu görebiliyor, bir adım sonrasını görmüyorlar…
O, Arapça kökenli kelimelerin, Azeri Türkçesi ve Farsça dahil olmak üzere İran’daki yaygın dillerin önemli ortak noktaları olduğuna inanıyordu. Bu nedenle, bu kelimelerin kaldırılmamasını istedi ve Azerbaycanlı çocukların Farsça öğrenirken Arapça sözcüklere daha fazla önem verdi.
Samed Behrengi’nin “Elifbaye Azer” adlı kitabı Cahillik Mücadele Teşkilatı’na sunuldu ve Kültür Bakanlığı tarafından yüklü bir para karşılığında davet edildi. Ancak hükümete bağımlı olmak istemediği için bu teklifi kabul etmedi. Kardeşi Samad’e bu görevi neden kabul etmediğini sorduğunda cevap olarak şunları söyledi: “Kitabımın ilk sayfalarını şaha ve şahbanuya ayıramam.”
Samed Behrengi, 28 yaşındayken Aras Nehri’nde ölmüştür. Yüzerken boğulduğu söylentisi yayılsa da buna kimse inanmadı. On gün önce, Savak ajanları evine baskın düzenleyerek onu tehdit etmişlerdi. Bu olaydan yaklaşık bir ay önce, “Küçük Kara Balık” adlı kitabı basılmış, İran ve dünya çapında büyük ilgi görmüştü.
Rami Fatih
Ortaokul yıllarında şiirin büyülü dünyasına adım atan Rami Fatih, kısa sürede edebiyatın sınırlarını aşarak farklı alanlarda kalemini serbest bıraktı. Göz alıcı kelimeleriyle dokuduğu eserlerini öncelikle bloglar ve sosyal medya platformlarında yayımlayarak geniş kitlelere ulaştırdı. Muhenna Yayınları’nda çeviri ve editörlük konularında değerli katkılarda bulunan Rami, aynı zamanda kendi edebi yolculuğunun incisi olan “Arslan” serisini kaleme aldı. Bu eser, 2020 yılında Muhenna Yayınları tarafından okurlarla buluştu, ruhları sarsan derinlikteki anlatımıyla dikkat çekti.
Dilin sınırlarını aşan bir yetenek olarak, Arapça, Farsça, İngilizce ve Türkçe gibi dillerin büyüsüne hâkim olan Rami, sadece çeviri alanında değil, aynı zamanda bu dilinde eserler vererek de edebi mirası zenginleştiriyor.
Ortaokul yıllarında şiirin büyülü dünyasına adım atan Rami Fatih, kısa sürede edebiyatın sınırlarını aşarak farklı alanlarda kalemini serbest bıraktı. Göz alıcı kelimeleriyle dokuduğu eserlerini öncelikle bloglar ve sosyal medya platformlarında yayımlayarak geniş kitlelere ulaştırdı. Muhenna Yayınları’nda çeviri ve editörlük konularında değerli katkılarda bulunan Rami, aynı zamanda kendi edebi yolculuğunun incisi olan “Arslan” serisini kaleme aldı. Bu eser, 2020 yılında Muhenna Yayınları tarafından okurlarla buluştu, ruhları sarsan derinlikteki anlatımıyla dikkat çekti.
Dilin sınırlarını aşan bir yetenek olarak, Arapça, Farsça, İngilizce ve Türkçe gibi dillerin büyüsüne hâkim olan Rami, sadece çeviri alanında değil, aynı zamanda bu dilinde eserler vererek de edebi mirası zenginleştiriyor.
Zelal Kılıçarslan
Zelal Kılıçarslan, 2011 yılında dünyaya gelmiş, ruhu kitapların büyülü dünyasıyla beslenmiş bir ruh. Henüz çocuk yaşlarındayken sayfalardaki düşlerin ardına dalan Zelal, kitapların büyüsüne ilk kez tutuldu. Muhenna Yayınları’nın parlak kalemlerinden biri olarak, Zelal’ın eliyle geçen her kelime bir başyapıt haline dönüştürmeye başladı. İlk editörlük deneyimini “Yutuver” kitap serisiyle yaşayan Zelal, Samed Behrengi’nin kaleminden doğan eserler de Zelal’ın edebi yoldaşı oldu. Onun ellerinde yeniden şekillenen eserler, Zelal’ın imzasını taşıyarak okuyucularla buluşuyor.
Zelal Kılıçarslan, 2011 yılında dünyaya gelmiş, ruhu kitapların büyülü dünyasıyla beslenmiş bir ruh. Henüz çocuk yaşlarındayken sayfalardaki düşlerin ardına dalan Zelal, kitapların büyüsüne ilk kez tutuldu. Muhenna Yayınları’nın parlak kalemlerinden biri olarak, Zelal’ın eliyle geçen her kelime bir başyapıt haline dönüştürmeye başladı. İlk editörlük deneyimini “Yutuver” kitap serisiyle yaşayan Zelal, Samed Behrengi’nin kaleminden doğan eserler de Zelal’ın edebi yoldaşı oldu. Onun ellerinde yeniden şekillenen eserler, Zelal’ın imzasını taşıyarak okuyucularla buluşuyor.
Kitap Adı | Pancarcı Çocuk |
---|---|
Farsça Adı | پسرک لبوفروش |
Yazar | Samed Behrengi |
Çevirmen | Rami Fatih |
Editör | Zelal Kılıçarslan |
Konusu | Fars Edebiyatı / Çocuk |
Türü | Hikaye / Masal |
Kitle | Çocuk |
Yaş | – 6 , 7 , 8 , 9 + |
Yayınevi | Muhenna |
Yayın | Ağustos 2023 Bursa |
Baskı | 3. Baskı Ağustos 2023 İstanbul |
Ebat | 13.5 x 19.5 cm |
Sayfa Sayısı | 32 Sayfa |
Kâğıt | 60 gr. 2. Hamur |
Kapak | Karton Kapak Tel Dikiş |
ISBN | 9786259900872 |
TEKNİK ÖZELLİKLERİ
Sayfa | 32 Sayfa |
---|---|
Yaş | – 6 , 7 , 8 , 9 + |
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.