Aşkın pençesine düşen bir genç kızın on yıllık süreye acıyı, mutluluğu, hüznü ve kırgınlığı sığdırarak kendini bulmasının öyküsü
Bu hikayede bir yandan aşk, sevgi, hayal; diğer yandan ise kıskançlık, tecrübesizlik ve kırgınlık çatışarak ilginç bir mâcera yaratır. Eser, sıradan bir aşk hikâyesi izlenimi verirken, daha çok psikolojik yönüyle öne çıkmaktadır. Kitabın içerisinde kalın puntolarla yazılan bölümler psikolojik tahlillere yer verilen kısımlardır.Yazar, bu romanında kendi hataları ile yüzleşip aynı hataları gençlerin yapmamaları, onların olaylar karşısında sonradan pişmanlık duymamaları ve aceleci davranmadan, sakin kafa ile derinlemesine düşünerek karar verebilmelerini amaçlayan satırları, nasihatler şeklinde okurlarına aktarmıştır.
İran’ın En Çok satan romanlarından
2009 yılında İran kültür bakanlığı tarafından yapılan araştırmalara göre, “Cennet Koridoru” son on dört yılın en çok satan üç romanından biri olarak belirlenmiştir.
Alıntı
“Bir çok gönül hasretle yanarak yaşamış, muradına eremeyip bu dünyadan gitmiştir. Sadece bir aptallık yüzünden… ya ezilme korkusundan ya gerçeği söylemeye cesareti olmadan ya da saçma gururunu korumak için.”
Sınıf farklılığını ve toplumsal sorunları romantik bir hikâye çerçevesinde anlatan bir roman
Fernuş, ahlaki değerleri olmayan zengin bir aileye sahiptir. Ancak kendisi öyle olmadığı için kurtuluş yolu ararken, değerlerini korumaya ve temiz bir yaşam sürmeye çalışan yoksul Behzat’ı bulur ve ona gönül verir. Behzat önce Kave ile sonra da Hidayet Bey ve Fernuş ile tanışır ve hikâye burada başlar. Kitapta bir yandan Hidayet Bey’in yetimhanede başlayan hayat mücadeleleri ve Yasemin ile tanışması bir trajedi olarak anlatılırken diğer yandan ise Kave’nin kahkahaya boğan esprileriyle komedi olanca akıcılığıyla devam eder.
AÇIKLAMA
İran’ın En Çok Satan Romanlarından
ALINTI
… Bir adamın yanımda durduğunu fark ettim. Utandım, başımı eğdim. Mezarcıydı.
“Ne yapıyorsun burada?” diye sordu o adam. Bir şey demedim.
“Mezarlıkta müzik çalmak günahtır,” dedi.
“Dua ediyorum,” dedim.
“Kemanla mı?” diye sordu adam.
“Bu keman değil. Bu benim dilimdir,” dedim, “Benim başka dilim yok ki. Eğer konuşma diyorsan konuşmam… Uyusun diye ona hikâye anlatmaya geldim.”
Elindeki gaz lambasını yere koyup yanıma oturdu.
“Bu müzik değil, günah da değil,” dedi adam, “Çal! Dök içindekileri. Ben hikâyeyi çok severim, anlat!”
Tekrar çalmaya başladım. Bu defa keman kendisi dile geldi. Ben sadece ağlıyordum…
Tahran’ın eski mahallelerinden Paris’e kadar devam eden bir yaşamın acı tatlı olaylarının ilginç ifadelerle anlatıldığı bir roman
Romanı çekici kılan unsurların başında romanın üslubu, akıcılığı ve tarzı gelmektedir. Yoğun bir bilinçli okuyucu kitlesi yanısıra genel okur kitlesine de sahip olup her iki kesim tarafından da sevilmiş ve en çok satan romanlar arasında yer almştır. Kitap, Benim Birim, Onun Biri, Benim İkim, Onun İkisi diye yirmi iki bölüme kadar devam etmektedir. Bahsedilen ‘O’ karakter olan Ali; Ben ise yazardır. Yazar kitabı bir Ali’nin ağzından bir kendi ağzından anlatmaktadır. Yazar ve karakter Ali, roman boyunca tartışma halindedir. Romanın son bölümü olan Onun Beni bölümünde ise yazar, hikâyeye girer. AÇIKLAMA İran’ın En Çok satan Romanlarından 1999’da yayımlan bu roman, 2000 yılının en iyi üç kitabından biri olarak bellirlenmiş olup 2001 yılında da II. Mehr Festivali’nde yayımcılar tarafından yılın en iyi yedi kitabı arasında yer almıştır.
ALINTI
“… İnsan… gönlü… de… nar… gibidir… doğrudur… iyice sıkmalısın… doğrudur… suyu da… hoştur… doğrudur…” Ağlayası geldi. Duvardaki kana benzeyen nar suyuna baktı. “Ama… ama insanın gönlünü parçaladıklarında artık su çıkmaz, kan çıkar. Buna rağmen güzeldir…
Boşanmaya çalışan bir kadının yaşadığı travma ve psikolojik mücadelesi
Kalabalık ailesinden usanıp sükûneti eşiyle kurduğu yuvada bulmaya çalışan bir kadının hüzünle biten evliliği… Boşanmış bir kadın olarak babaevine geri dönüş, hayata tutunma çabası ve psikolojik mücadeleler… Eser, sıradan bir trajedi hikâyesi izlenimi verirken, daha çok psikolojik yönüyle öne çıkmaktadır. Kitabın içerisinde kalın puntolarla yazılan bölümler psikolojik tahlillere yer verilen kısımlardır.
Açıklama
İran’ın En Çok satan romanlarından Safavi, Cennet Koridoru ardından kaleme aldığı bu ikinci romanıyla çok okunan bir yazar olma başarısını sürdürdü ve İran’ın meşhur yazarları arasına girmeyi başardı.
Alıntı
“Aşk ve sevgi de kumar gibiymiş. Mantıklı gelse bile her şeyini masaya yatırmamalısın. Çünkü kaybeden sen olsan da en azından ayağa kalkmaya gücün olabilsin”
Savaşın kahramanlıklarını değil de öteki yüzünü anlatan bir roman…
Savaşta çocuklarından birini kaybeden ve asla eskisi gibi olamayan Neval, Savaş bitmiş olmasına rağmen buna inanmamakta, halen savaşın bitmediğini ve bir oğlan çocuğu doğurmakla savaşı hayatından çıkarıp yeniden güzel günler göreceğini ümit etmektedir.
AÇIKLAMA
2017 yılının sonbaharında yayımlanan bu roman aynı yıl 10. kez basıma verildi ve İran’ın en çok satan romanları arasında yerini aldı.
ALINTI
“Sen savaşı görmemişsin. Yalan söylüyorsun. Eğer savaşı görmüş olsaydın, kimin hangi kabrin başında ağladığının bir önemi olmadığını da bilirdin, kimin hangi kadının çocuğunu büyüttüğünün de anlamsız olduğunu bilirdin.”
Siz de fikrinizi belirtin